Başbakan'ın liseye geçişte TEOG yerine açık uçlu soruları kapsayan tek bir sınavın yapılacağını açıklaması yeni bir tartışma daha başlattı. Uzmanlar, açık uçlu sorulara verilen cevapların objektif değerlendirilemeyeceği görüşünde. Ancak MEB'in açık uçlu değil, tek cevaplı sorular üzerinde çalıştığı öğrenildi.
Orta öğretime geçişte kaldırılan TEOG'un yerine nasıl bir sistemin geleceği henüz netleşmedi. Milli Eğitim Bakanlığı, Galatasaray, İzmir Fen, Kabataş, İstanbul Erkek gibi en çok tercih edilen okulların dışında kalan okullara öğrencilerin okul not ortalamalarına göre, yerleştirilmesini öngören bir düzenleme üzerinde çalışıyor. Ancak bu modelde TEOG benzeri bir sınav olup olmayacağı, merkezi sınav olursa nasıl yapılacağı, not ortalamalarının yerleştirmede hangi düzeyde belirleyici olacağı şeklindeki konular da netlik kazanmadı.
Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki çalışmalar sürerken, önceki gün Başbakan Binali Yıldırım, yüz binlerce öğrenciyi ilgilendiren yeni modele ilişkin detayları açıkladı. Yıldırım, liseye girişte her yılın başarı ortalamasının dikkate alınacağını belirtirken, 8. sınıfta çoktan seçmeli test yerine açık uçlu klasik sorularla yapılacak tek sınavla öğrencilerin yerleştirileceğini söyledi. Ancak Başbakan, bunun tüm lise türleri için geçerli olup olmayacağı konusunda bilgi vermedi.
Yıldırım'ın 'açık uçlu sorularla sınav yapılacak' açıklaması ise yeni bir tartışma başlattı. Yüz binlerce öğrencinin cevap kağıtlarının kısa sürede nasıl okunacağı, cevapları değerlendiren personelin not verirken hata yapma olasılığı, notlamada hangi kriterlerin baz alınacağı gibi noktaların belirsiz olması yeni sorulara neden oldu. Uzmanlara göre, 8. sınıfta merkezi bir sınav yapılacaksa soruların tamamının açık uçlu olması uygulanabilir değil. Çünkü açık uçlu soru dönemine geçilmesi birçok tartışmayı beraberinde getirecek. Sınav kağıtlarının sağlıklı şekilde değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konusu ise hem öğrenci hem de aileler için büyük bir soru işareti olacak. Her sınıfın başarı ortalamasının yerleştirme puanına yansıtılması da 'hormonlu not' tartışmasını gündeme taşır. Türk Eğitim Derneği (TED) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, 1 milyon 300 bin öğrenciyi açık uçlu sorularla sınamanın kolay bir iş olmadığını kaydederek "Açık uçlu soruyu okumak için de özel bir eğitim verilemesi gerekiyor. 1 milyondan fazla öğrencinin açık uçlu bir sınavda sorulara verdiği cevapları, kısa bir sürede okuyup notlamak mümkün değil"dedi.
Not ortalamasının ağırlığının arttırılmasının da risk barındırdığını belirten Pehlivanoğlu "Bu ağırlık arttırılırsa o zaman gündeme hormonlu not meselesi çıkar. Özel okullarda olduğu kadar devlet okullarında da problem yaşanır. Özellikle öğretmenler baskı altında kalır" ifadelerini kullandı. Sosyal, kültürel ve sanatsal etkinlikte bulunanlara ek puan verilmesinin planlanan yeni modelin başka bir handikapı olacağını dile getiren Pehlivanoğlu "Kültür ve sanatın eklenmesi tabii ki çok hoş. Fakat okulların ölçme değerlendirme sistemlerinin alt yapılarının buna henüz uygun değil. Ayrıca köy veya varoşlardaki çocukların burada bir dezavantaj yaşamaması için adaletli bir sistem gelmelidir.
SINAVIN KENDİSİ SORUN
Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Genel Başkanı Hamdi Sürücü ise sınavın kendi varlığını bir sorun olarak gördüklerini ifade etti. Okulların eşit şekilde, kaliteli hale getirilememesi nedeniyle sınav yapmanın bir mecburiyet arzettiğini beliten Sürücü "Başta sınavsız giriş şartlarını oluşturamadık. Onun için bu sınav olacak ama sınavın şeklini beğenmedik. Bu sınavın şeklini değiştireceğiz diye bir çalışma yapılsaydı insanları şaşırtmadan çözüm üretilmiş olurdu. Şu anda bir karmaşa var. Ne yapılacağı belli olmayan, nasıl bir çözüm üretileceği belli olmayan bir yapının içerisindeyiz" değerlendirmesini yaptı.
YORUMA YER OLMAYACAK
Adnan Menderes Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hasan Can Oktaylar, Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamasında 'açık uçlu soru' ile klasik sınavı kastetmediğini söyledi. Oktaylar "Yeni sistemde 8. sınıfta tek sınav yapılacak. Test değil, açık uçlu denilen ama tam da klasik olmayan bir sınav yapılacak. Soruların yanıtı bir kelime, cümle, kavram, formül, rakam, tablo ya da grafik şeklinde olacak. Soruların cevabı göreceli olmayacak. Doğru cevap önceden belli olacak ve puanlama da buna göre yapılacak. Sorular, MEB Ölçme ve Değerlendirme birimi tarafından hazırlanacak. Şaibe olmasın diye çocuklar farklı okullarda sınava girecek. Sorular 2017 müfredatından seçilecek" dedi.