TEOG’un ilk sınavlarında 4 bin 742 şampiyon çıktı. Ancak ilk sınavlar okullar açıldıktan yaklaşık 2 ay sonra yapıldığı için öğrencilerin sorumlu olduğu konu sayısı azdı, oysa bu dönem daha çok konudan soru çıkacak. MEB, ikinci sınavlar için “Önceki yıllardan daha zor olmayacak” diyor.

Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi’nin (TEOG) ilk 6 sınavı geçtiğimiz kasım ayında gerçekleştirildi ve tüm soruları yanıtlayan öğrenci sayısı 4 bin 742 oldu. Şampiyon sayısı bu kadar çok olunca ilk akla gelen de bu öğrencilerin liselere yerleştirmelerinde yaşanacak sorunların nasıl aşılacağıydı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yetkililerine ikinci TEOG sınavlarının “zor ve eleyici olup olmayacağını” ve “bu sınavda da bu kadar çok şampiyon çıkarsa liselere yerleştirmenin nasıl yapılacağını” sorduk. Bakın bakanlık yetkilileri bu sorularımıza ne yanıt verdi...

‘ZORLUK DERECESİ AYNI OLACAK’

“Sorular önceki yıllarda hazırlanan sorulardan daha zor değil. Çok sayıda şampiyon olması MEB Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü açısından öğrenci seçme ve yerleştirmede bir zorluğa neden olmamaktadır.”

Bu sınavlarda öğrencilerin daha çok konudan sorumlu olduklarını hatırlatmamız üzerine yetkililer, “Sorular, Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın (TTKB) belirlediği kazanım çerçevesine ve ilgili programa göre hazırlandı. Sorular hazırlanırken TTKB’nin eylül ayı içinde belirlemiş olduğu konu sınırlaması ve ilgili takvime uyuldu ve sorular kazanım esaslı hazırlandı” dedi.

‘SIRALAMA DEĞİL’ DİYOR AMA YERLEŞTİRMEDE KULLANIYOR

Bakanlık bu dönem sorularının zorluğunun “geçmiş sınavlardan farklı olmayacağını” vurguluyor ve “Bu sınavlar sıralama için yapılmıyor, sadece okuldaki yazılılardan biri merkezi olarak gerçekleştiriliyor” diyor. Ancak bakanlık bu sınavların sonuçlarını liselere yerleştirmede kullanıyor. Toplam 12 TEOG sınavının sonucu liselere geçişlerde kullanılacak yerleştirme puanının oluşmasında yüzde 70 oranında etkili olduğu için diğer sıralama sınavlarıyla aynı işlevi görüyor. Ancak sorular tıpkı birinci TEOG sınavlarındaki gibi kolay olduğunda “şampiyon bol” oluyor. Böyle bir durumda da yerleştirme puanlarının oluşmasında yüzde 30 etkili olan okul notları belirleyici olacak. Oysa hepimizin bildiği gibi birçok özel okul, öğrencilerine 100 veriyor. Bu da sınavda başarılı olan ama okulu adil davrandığı için “bol keseden not vermeyen” okulların öğrencileri mağdur oluyor.

‘KONULAR DAHA FAZLA’

Eğitimciler ise okullar açıldıktan yaklaşık 2 ay sonra yapılan birinci sınava göre bu kez öğrencilerin daha çok konudan sorumlu olduğunu belirterek, “Bu kez konular daha fazla olduğundan öğrenciler zorlanacak. Ayrıca bakanlık yerleştirmede bu kadar çok şampiyon çıkmaması için daha eleyici sorulara da yer verecektir” ifadesini kullanıyor.

İKİNCİ SINAVLAR İÇİN NE DİYORLAR? ‘SINAVLAR BAŞARIYI ÖLÇMÜYOR’

Fen Bilimleri Dershanesi Rehberlik Koordinatörü Cihan Yeşilyurt: İlk sınavda 4 binin üzerinde birinci çıkması yerleştirmede sorun yaratacak. Bu sınavda da bu kadar çok şampiyon çıkarsa sorun büyür. Örneğin Galatasaray Lisesi’nin 100 kişilik kontenjanı var. Bu öğrenciler nasıl seçilecek? Özel okullarda okuyan ve notları 100 olup tam yapan öğrenci sayısı çok fazla. TEOG sınavları ölçücülükten uzak.

‘OKUL NOTLARI BELİRLEYİCİ OLUR’

Final Dergisi Dershanesi Rehberlik Koordinatörü Celil Vardar: Bu sınavlar sıralama sınavlarıdır. Sıralama sınavlarında da bu kadar çok şampiyon çıkması sorundur. Sınav sonuçları yerleştirmede belirleyici olmayacaksa bu kez okul notları devreye girecek. Ancak okulların öğrencilerine 100 verdiğini de biliyoruz. Öğrenciler birinciye göre daha fazla konudan sorumlu olduğu için bu sınavda elenecektir.

‘İKİNCİ SINAVLAR ELEYECEK’

FEM Yayınları Rehberlik Koordinatörü Faruk Ardıç: Bu sınavlarda öğrenciler daha çok konulardan sorumlu olacak, birinci sınav konularından da soru çıkacak. Bu sınavlar belirleyici olacak. Aksi halde başta yabancı özel okullar olmak üzere yerleştirmelerde sorun çıkar. Türkçe sorularının eleyici olacağını düşünüyorum. ÖSYM de benzer taktik uyguladı.

SORU KÖKÜNÜ OKUMADAN CEVAP VEREN HATA YAPIYOR

Uğur Dershanesi uzmanları Türkçe’de yapılan hatanın, soru köküne dikkat etmeden soruyu cevaplamaktan kaynaklandığını söyleyerek, dikkat etmeniz gereken noktaları şöyle sıralıyor:

KONU TEKRARI YAPIN: Bilgi ve tekrar yoluyla pekiştirmeye dayalı dilbilgisi ve yazma alanlarına ait kazanımlar için özellikle son hafta konu tekrarı yapmanız gerekir. Deneme sınavlarına da girebilirsiniz.

PARAGRAF SORULARINA DİKKAT: Okuma yani okuduğunu anlama ile ilgili kazanımlardan en az 15 soru çıkıyor. MEB’in 9 Eylül 2014’te açıkladığı sınav kapsamı dikkate alındığında “okuma ve yazma” öğrenme alanlarına ait soru tipleri ve kazanımlar aynı olacak. Ancak “dilbilgisi” öğrenme alanıyla ilgili ilk sınavda sorulmayan “vurgulanan öğe, eylemde çatı ve cümle türleri” kazanımlarına ağırlık verilecektir.

SEÇENEKLERDEN BULMAYIN: Sık yapılan hatalardan biri, soru köküyle birlikte verilen metinleri anlamadan seçeneklere bakıp karar vermeye çalışmak. Bu hatadan kaçınmak için okuma metinleri iyi okunup yorumlandıktan sonra seçeneklere göz atılmalı.

ANAHTAR KELİMEYİ BULUN: Okuduğunuzu yorumlamakta zorlanıyorsanız “Bu metinde en önemli kelime ya da kelimeler nedir?” sorusunu kendinize sorun. Böylece metnin konusu ve aktarmak istediği düşünce için bir ipucu olan anahtar kelimeleri bulabilirsiniz.